CO₂ fraksiyonel lazer dermatoloji ve estetik alanında popüler bir tedavi yöntemidir. Cildin küçük bölgelerini nazikçe ısıtıp buharlaştırarak benler, yara izleri, yaşlılık lekeleri ve hatta çatlaklar gibi sorunların iyileştirilmesine yardımcı olur.
Bu tip lazer ablatif olduğundan ciltte kontrollü küçük yaralar oluşturur. Bu, ablatif olmayan lazerlerle karşılaştırıldığında iyileşme sürecinin biraz daha uzun sürebileceği anlamına gelir. Ama iyi haber şu ki, tedaviden hemen sonra cildiniz “altın kanal” dönemine girer. Doğru bakım sonrası ve besleyici ürünlerle cildiniz aktif içerikleri daha etkili bir şekilde emebilir, bu da sonuçların daha iyi olmasını sağlarken daha hızlı iyileşmenize de yardımcı olur.
Bugün, tedavinizin daha zor değil, daha akıllıca sonuçlanması için bu altın pencereden nasıl yararlanabileceğinize bakalım!
01. CO₂ Fraksiyonel Lazer Nasıl Çalışır?
CO₂ fraksiyonel lazer seçici fototermoliz prensibine dayanmaktadır. Tek bir lazer ışını, her biri aynı çapta ve küçük aralıklarla ayrılmış çok sayıda küçük mikro ışına eşit şekilde bölünür. CO₂ lazer, yüksek tepe gücüyle epidermisi buharlaştırır ve dermise enerji vererek çevredeki dokuya zarar vermeden hassas mikrotermal hasar bölgeleri oluşturur.
Bu kontrollü uyarım, cildin doğal onarım ve yenilenme sürecini tetikleyerek kolajenin yeniden şekillenmesine, cilt sıkılaşmasına ve genel gençleşmeye yol açar. Mikro yaralanma bölgeleri arasındaki çevre doku sağlam kaldığından ve güçlü bir rejeneratif kapasiteye sahip olduğundan, fraksiyonel CO₂ lazer tedavisi, cilt iyileşmesini ve sonuçlarını maksimuma çıkarırken yan etkileri en aza indirir.
02. Ablatif ve Ablatif Olmayan Fraksiyonel Lazerler Arasındaki Fark
Fraksiyonel lazerler genel olarak iki ana tipe ayrılır:ablatif Ve ablatif olmayan— dalga boylarının ciltteki su tarafından ne kadar güçlü emildiğine bağlı olarak. Bu fark, ne kadar ısı üretileceğini ve lazerin ne kadar derin çalışacağını belirler.
- Ablatif fraksiyonel lazerler (10.600 nm'de CO₂, 2.940 nm'de Er:YAG ve 2.790 nm'de YSGG gibi) su tarafından güçlü bir şekilde emilir. Hem epidermisi hem de dermisi buharlaştırarak tedaviden hemen sonra cilt yüzeyinde küçük, açık mikro kanallar oluştururlar. Bu kontrollü yaralar güçlü bir onarım tepkisini tetikleyerek onları daha belirgin cilt sorunları için etkili kılar.
- Ablatif olmayan fraksiyonel lazerler (Er:fiber 1410 nm, Nd:YAG 1440 nm, Er:fiber 1550 nm, Er:cam 1550 nm ve Fiber 1565 nm gibi) su tarafından daha az güçlü bir şekilde emilir. Dokuyu buharlaştırmak yerine, yüzeyin altında pıhtılaşma ve ısınma bölgeleri oluşturarak derinin üst katmanını sağlam bırakırlar. Bu, daha az kesinti ile daha yumuşak olmalarını sağlar, ancak sonuçlar genellikle birden fazla seans gerektirir.
Ablatif olmayan fraksiyonel lazerlerle karşılaştırıldığında, ablatif fraksiyonel lazerler sadece epidermisi değil aynı zamanda üst dermisi (papiller tabaka) da buharlaştırarak daha agresif çalışır. Her lazer ışını, kontrollü mikro yaralanmanın tekdüze, eşit aralıklı bölgeleri oluşturur. Bu mikro yaralanmalar dermal yenilenmeyi, yeni kolajen sentezini ve kolajenin yeniden şekillenmesini teşvik eder; yani gözle görülür cilt iyileşmesi için esasen "yeniden inşa edilmek üzere parçalanır".
Bununla birlikte, bu daha güçlü yaklaşım aynı zamanda ödünleşimleri de beraberinde getiriyor: tedavi sırasında daha fazla ağrı, gözle görülür sızıntı ve kabuklanma, daha uzun kesinti süresi ve daha yüksek geçici pigmentasyon değişiklikleri riski. Sonuçlar daha derin ve dramatik olabilse de cildin tamamen iyileşmesi için daha fazla zamana ve bakıma ihtiyacı vardır.
Birisi esas olarak cilt dokusunu iyileştirmeyi, hafif sivilce izlerini tedavi etmeyi veya fotoyaşlanmanın erken belirtilerini azaltmayı amaçlıyorsa, ablatif olmayan fraksiyonel lazer genellikle önerilen seçimdir.
Ama eğer endişe şunları içeriyorsa daha ciddi sivilce izleri, daha derin kırışıklıklar veya ileri düzeyde fotoyaşlanma-ve müşteri daha uzun bir iyileşme dönemini kabul etmeye istekliyse- o zaman ablatif fraksiyonel lazer daha dramatik sonuçlar elde etmek için daha iyi bir seçenek olabilir.
03. CO₂ Fraksiyonel Lazer Sonrası Cilde Ne Olur?
Fraksiyonel CO₂ lazer epidermiste önemli miktarda ısı oluşturduğundan cildin bariyer fonksiyonu geçici olarak zayıflar. Bu iyileşme sürecinin normal bir parçasıdır ve temel olarak dört şekilde ortaya çıkar:
- Fiziksel Bariyer
Lazerden gelen ısı keratin proteinlerini değiştirir ve cildin dış katmanını (stratum korneum) bozar. Cilt yeniden epitelize olup hasarlı dokuyu döktükçe kuruluk ve pullanma yaygındır. Aynı zamanda dermisteki küçük kan damarları genişleyerek geçirgenliği artırır ve bu da şişlik ve kızarıklığa neden olabilir. - Kimyasal Bariyer
Lazer enerjisi, cildin lipit zarındaki esansiyel yağ asitlerine (linoleik ve linolenik asit gibi) zarar verebilir ve seramid üretimini azaltabilir. Ayrıca cilt hücrelerindeki proteinleri denatüre edebilir ve doğal nemlendirici faktörlere müdahale edebilir. Sonuç olarak, cilt nemi geçici olarak azalır ve transepidermal su kaybı (TEWL) artar; bu da kuruluğun neden CO₂ fraksiyonel lazerden sonra en sık görülen yan etkilerden biri olduğunu açıklamaktadır. - Mikrobiyal Bariyer
Cilt bariyeri bozulduğunda mikropların doğal dengesi bozulabilir. Bu, cildi patojenlere karşı daha savunmasız hale getirir, bu da iltihaplanmayı ve daha fazla bariyer hasarını tetikleyebilir. Bazı durumlarda, bakım sonrası bakımın ihmal edilmesi durumunda bakteriler cildin daha derinlerine nüfuz ederek enfeksiyona neden olabilir. - Bağışıklık Bariyeri
Lazer, bağışıklık sistemini sitokinleri serbest bırakması için uyarır, bu da kızarıklığa, şişmeye ve hassasiyete neden olur. Epidermis ve dermisteki antijen sunan hücreler daha aktif hale gelir ve bu da kaşıntıya veya cilt hassasiyetinin artmasına neden olabilir. Uzun süreli iltihaplanma (ister enfeksiyondan ister tahrişten olsun) melanosit fonksiyonunu da etkileyebilir, bu da iltihap sonrası hiperpigmentasyon gibi geçici pigmentasyon sorunlarına neden olabilir.
04. En İyi Sonuçlar İçin CO₂ Fraksiyonel Lazer Sonrası Cildinizin Bakımını Nasıl Yapmalısınız?
Tedavi Sonrası Anında Soğutma
CO₂ fraksiyonel lazer tedavisinden hemen sonra ciltte kırmızı, şiş ve hafif yanma hissi oluşması normaldir. Bunu sakinleştirmek için doktorunuz veya terapistiniz genellikle tıbbi bir pansuman uygulayacak ve 20-30 dakika boyunca soğuk bir paket kullanılmasını önerecektir. Bu kızarıklık, şişlik ve rahatsızlığın azaltılmasına yardımcı olur.
İlk 24 Saatte: Altın Emilim Penceresi
Araştırmalar, CO₂ fraksiyonel lazerin ciltte yaklaşık 24 saat açık kalan küçük mikro kanallar oluşturduğunu göstermektedir. Bu süre zarfında cilt özellikle alıcıdır; aktif bileşenler normalden çok daha etkili bir şekilde nüfuz edebilir.
- Daha düşük lazer enerjisiyle (yaklaşık 5 mJ), tedaviden sonraki 1 saatte kanalların yaklaşık �'si açık kalır, ancak 12 saatte yalnızca ''si ve 24 saatte 'si açık kalır.
- Daha yüksek enerjiyle (25 mJ civarında), 1 saatte tüm kanallar açılır, 12 saatte yaklaşık S'ü açık kalır ve 24 saatte yaklaşık @'ı hala açıktır. Ertesi gün çoğu kanal kapanır.
✨ Bu, ilk 24 saatin bir altın fırsat Cildin besinleri derinlemesine emmesine ve tedavi sonuçlarını artırırken iyileşmeyi hızlandırmasına olanak tanıyan profesyonel onarım serumları veya tıbbi sınıf cilt bakımı uygulamak.
Tedavi Parametreleri: Enerji 25 mJ, Yoğunluk %5
- Üstteki resim: Lazer tedavisinden sonra 24 saat içerisinde mikro kanalların kapatılması
- Alt resim: Tedaviden sonraki 7 gün içerisinde mikro kanalların kapatılması
The CO₂ fraksiyonel lazer sonrası 24 saatlik süreciltteki mikro kanalların açık kalması işlemine tedavinin ilk aşaması denir. “altın pencere.” Bu süre zarfında hedefe yönelik ürünlerin uygulanması sonuçları büyük ölçüde artırabilir. Tıbbi tedaviler (epidermal büyüme faktörleri, fibroblast büyüme faktörleri veya kortikosteroid kremler/çözeltiler gibi) veya besleyici bileşenler (hyaluronik asit ve kolajen gibi) daha derinlere nüfuz edebilir, iyileşmeyi hızlandırmak ve cilt gençleşmesini artırmak için daha etkili bir şekilde çalışabilir.
1-10. Günler: Cildi Koruyun ve Enfeksiyonu Önleyin
Fraksiyonel CO₂ lazerden sonraki ilk birkaç gün, tedavi edilen bölgeden az miktarda sıvı sızabilir. Tuzlu suya batırılmış pamuklu çubuklarla hafifçe silin, ardından iyileşmeyi geciktirebilecek kalın kabuklanmaları önlemek için iyileştirici bir merhem uygulayın.
Yaygın olarak önerilen merhemler arasında eritromisin merhemi, tetrasiklin göz merhemi veya mupirosin bulunur (yalnızca birini seçin). Yaranın merhemle kaplı kalması için günde 3-4 kez cömert bir tabaka uygulayın; “nemli şifa” ve yaklaşık 10 gün sürdürülmelidir.
Merhemler sakıncalıysa bunun yerine hidrokolloid bir pansuman kullanılabilir. Nemli bir iyileşme ortamı yaratan ve yarayı koruyan, tedavi edilen alanları kaplayacak şekilde küçük parçalar halinde kesin. Bu pansumanlar 2-3 günde bir değiştirilebilir.
Uzun Vadeli: Güneşten Korunmak Önemlidir
- Kabuklar düşmeden önce: güvenin fiziksel güneş koruması maskeler, şapkalar veya şemsiyeler gibi.
- Kabuklar düştükten sonra: ekle geniş spektrumlu güneş koruyucu (SPF 35+ / PA+++ veya üzeri). Günlük işe gidip gelme veya kısa geziler için dahi, dışarı çıkmadan 30 dakika önce uygulayın.
04. Özet
- Ablatif fraksiyonel CO₂ lazer ile tedavi hem epidermise hem de dermise nüfuz ederek daha büyük yaralar bırakır. Tedavi sonrasında kızarıklık, şişlik, ağrı ve sıvı sızıntısı sık görülür ve iyileşme süresi daha uzundur. Ayrıca iltihap sonrası hiperpigmentasyon riskinin de daha yüksek olması, uygun bakım sonrası bakımı özellikle önemli kılmaktadır.
- Fraksiyonel CO₂ lazer Cilt yenilemede altın standartİyileşme sırasında ağrı, kızarıklık ve pigmentasyon gibi yan etkileri hasta memnuniyetini azaltabilir. Tedavi sonrası kızarıklık ve pigmentasyon vücutta ve uzuvlarda daha belirgin olma eğilimindedir. Bu nedenle tedavi öncesi net iletişim ve beklenti yönetimi, olumlu bir hasta deneyimi için şarttır.
